2 Ocak 2011 Pazar

2011

Kendime bir bardak su koyup içine bir çay kaşığı toprak doldurdum. Tatlara önem vermeyen, gereksizlikler kadar gereksiz zihnimdi beni yoran. Buruşmuş ellerime bakıyor ve "Hay anasını satiyim." diyordum zaman zaman, bazı bazı. Birbirinden farksız cümleler kuruyordum, kelimeleri tekrarlıyordum, yazım hatası yapıyordum ve buruşuyordu ellerim. "Hay anasını satiyim..."

Yaptığım her şeyde ölümün tadını almaktan hoşlanmıyorum, hayır yaşlı bayım, aptal düşüncelerinizi kendinize saklayın. Elerim buruşuyor Rudolph. Kırmızı burnunun parlaklığını ver bana hemen, ellerim buruşuyor diyorum anlamıyor musun ?! Kapatamıyorum parmaklarımı, damarlarım ağrıyor, ağlıyorlar, uzak bir yerde katiller katliam ateşi yakıyorlar ! Ellerim buruşuyor yaşlı bayım, bir saniye olsun sevin beni, azıcık ısınayım..
İyi yıllar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder